Girişimlerin Ardındakiler #32

DOU STARTUP
3 min readApr 1, 2022

--

Bugün Vapp Works’un kurucu ortağı BURCU ERENKUŞ ile birlikteyiz. Kendisiyle Vapp Works’un kuruluşundan ve motivasyonundan bahsettiğimiz samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Otuz ikinci sayımızın konuğu Burcu Erenkuş’a davetimizi kabul ettiği için çok teşekkür ederiz.

NUR ALEYNA ORAN: Merhabalar Burcu Hanım. Öncelikle davetimizi kırmayıp kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Burcu Erenkuş kimdir, neler yapıyor?

BURCU ERENKUŞ: Merhabalar, öncelikle beni dinleme isteğiniz için ben teşekkür ederim. 1978, İstanbul doğumluyum. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler mezunuyum. 2001 yılından beri iletişim sektöründeyim. Öncelikle ilk 5 yılım film , dizi yazarlığı ve tv program editörlüğü yaparak geçti. Sonrasında reklam sektörüne girdim ve bir daha çıkmadım.12 yıl reklam ajanslarında müşteri ilişkileri departmanında kariyer yaptıktan sonra bir kadın girişimci olarak 2015 yılında Vapp Works ismiyle kendi ajansımı kurdum. 5 yaşında bir kız çocuğu annesiyim. Yazmayı, okumayı, kedileri ve kızımla oynamayı çok severim.

NAO: Burcu Hanım bildiğiniz gibi günümüzde girişiminde bulunduğunuz alan çok geniş bir yelpazeye sahip. Bir marka neden sizinle çalışmalı? Sizi tercih etme nedenleri neler olabilir?

BE: Vapp Works etki odaklı çevik bir reklam ajansı. Çevikliğini strateji, kreatif, prodüksiyon ve teknoloji uzmanlık dallarının aynı çatı altında barınmasından alıyor. Tüm departmanlar hızlı ve beraber hareket ediyoruz. Bu sebeple de doğru işi hızlı ve uygun bütçelerle ortaya çıkarıyoruz. Butik bir ajansız, markalar bizimle çalışırken onlarla entegre çalışan bir departmanmışız gibi hissediyor.

NAO: Dijital dünya gün geçtikçe ilerlemeye devam etmekte. Bu durumun girişiminiz açısından avantajları ve dezavantajları neler sizce?

BE: Uzun bir süre daha yok olmadan sürekli dallanıp budaklanarak büyüyecek bir sektörüz. Bu sebeple uzmanlığımızdan uzun süre daha besleniriz, büyüyerek sektörde gelişimimize devam ederiz gibi görünüyor. Ama çok hızlı olmak, değişimi sürekli takip etmek, dijitali nefes almak gibi yaşamak gerekli, yoksa bir bakmışsınız o gitmiş siz arkadan ona bakıyor ve el sallıyor şekilde kalabilirsiniz.

NAO: Girişim denilince akıllara gelen en önemli faktörlerden biri de yatırım oluyor. Yatırım aşamasında ajansınız ne gibi süreçlerden geçti, yaşadığınız deneyimleri bizimle paylaşır mısınız ?

BE: Öncelikle bir yerden yatırım desteği almadım. Tamamen kendi küçük sermayem ve hali hazırda bana güvenen ve beraber çalışmaya başladığım müşterilerimle çıktım yola. Yatırımım o güne kadar edindiğim bilgi birikimim ve deneyimlerimdi. Ajans açmayı ilk önce hayal ettim. 1 sene boyunca bu hayalle yaşadım, oluru olmazları düşündüm durdum. Çok iyi bir işim ve pozisyonum vardı. Oradan ayrılıp kendi ayaklarımın üzerinde durmak baba evinden de ayrılmak gibiydi bir nevi. Korku da duydum, endişe de. Ama suya atladığınız zaman yüzmeyi de öğreniyorsunuz. Korkunuz heyecana ve tutkuya dönüşüyor.

NAO: Bugüne kadar yaptığınız işleri incelediğimde herkes tarafından bilinen markalarla çok güzel işlere imza attığınızı görüyorum ve öncelikle bunun için sizi tebrik etmek istiyorum. Markalarla aranızda uyum sağlama süreci nasıl işliyor?

BE: Çok teşekkür ederim. Evet gerçekten çok şanslıyız ki bugüne kadar büyük ve etki yaratan markalarla çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Karşılıklı güven oluşumu çok önemli. Günümüzde hakiki ilişkiler kurmak çok zor bu sebeple biz müşterilerimizle hakiki ilişkiler kurmaya, onların gerçekten problemlerini anlayıp çözümler üretmeye ve her zaman sözümüzün arkasında olmaya çalışıyoruz. Güven bağı oluştuktan sonra markamız zaten bize inanıyor ve bu pozitif enerji de sonuçları gerçekten olumlu etkiliyor.

NAO: Maalesef günümüz yaşam koşulları herkes için zorlu bir hale gelirken bir kadın olarak iş hayatında tutunmak ve başarılara imza atmak gerçekten büyük sorumluluk gerektiriyor. Siz bu durumun üstesinden nasıl geliyorsunuz?

BE: Dünyada ama özellikle Türkiye’de kadın olmak zor. Sosyal hayatta, iş hayatında, sokakta sayısal olarak hep daha azız. Reklam sektöründe bile böyle. Ajans kurucuları ve yöneticileri genelde erkek. Reklamcılar Derneğinin yönetiminde 2 kadın var düşünebiliyor musunuz? Biz örnek olması gereken bir sektörüz halbuki. Ama TBMM’den bir farkımız yok ne yazık ki. Karar verici olmaktan, seçim yapmaktan uzak durmamak bilakis üzerine gitmek gerekiyor. Ben de öyle yapıyorum. Ajansımda da kadın çoğunluktayız. Ekibimi seçerken bu pozitif ayrımcılığı da açıkçası gözetiyorum.

NAO: Sizi en yorgun anınızda bile motive edebilen bir söz/cümle/olay var mı?

BE: Yaşıyorsan bitmemiştir.

NAO: Hayat mottonuz var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

BE: “Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil.”

-Samuel Beckett

RÖPORTAJ: NUR ALEYNA ORAN

--

--