GİRİŞİMLERİN ARDINDAKİLER
#11
Bugün Frandity’nin kurusucu FULYA SARIOĞLU ile birlikteyiz. Kendisiyle girişimini konuştuğumuz samimi bir röportaj gerçekleştirdik. On birinci sayımızın konuğu olan Fulya Sarıoğlu’na davetimizi kabul ettiği için teşekkür ederiz.
Sudenaz Fitki: Merhabalar Fulya Hanım. Öncelikle davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Fulya Sarıoğlu: Ben teşekkür ederim. 32 Yaşındayım. BAU İşletme Mezunuyum. Kendimi Epikür, minimalist, otarşik, gezgin, kaşif, klasik otomobil tutkunu, trend ve marka avcısı olarak tanımlayabilirim.
SF: “Frandity” adında bir girişiminiz var. Bizlere biraz bu girişiminizden bahsedebilir misiniz?
FS: Frandity; Marketing-As-A-Service (MaaS) yaklaşımı ile yerelde ve globalde B2B, B2C şirketlere ve Startuplara on-demand pazarlama çözümleri sunan bir girişim. Markaların pazarlama ile ilgili ihtiyaçlarını personel istihdamından daha az maliyetli, hızlı ve şeffaf bir şekilde karşılıyoruz. Tüm süreçleri, ekip yönetimi olsun proje süreçleri olsun, online (çevrimiçi) olarak sürdürdüğümüz bir yapımız var. Bu nedenle kendimizi markaların “CLOUD” Pazarlama Ekibi olarak konumlandırıyoruz.
SF: Kurduğunuz bu girişimle insanların hangi problemlerine çözüm getirmeyi hedeflediniz?
FS: Özellikle teknoloji ve insan kaynağı yatırımı konusunda kısıtlı bütçelere sahip Startuplar için Pazarlama Departmanı kurmak yerine, bizden hizmet almayı tercih ettiklerinde maliyet avantajı sağlamış oluyoruz. Öte yandan mevcut süreç içerisinde B2B, B2C şirketler için de bu durum ön plana çıkıyor diyebiliriz. Talep edilen hizmetleri klasik pazarlama ajanslarından farklı olarak hızlı ve şeffaf bir şekilde sunuyor olmamız da tercih edilme sebebimiz. Çalışma modelimiz GİG Ekonomisine destek verdiği için remote (uzak) ya da freelance (serbest) çalışmayı tercih eden ya da ek gelir elde etmek isteyen pazarlama uzmanları tarafından da bir istihdam kapısı konumunda.
SF: Sizce girişimcilik ekosisteminde pazarlama kısmında yer almanın artıları ve eksileri nelerdir?
FS: Açıkçası bu sorunun yanıtı bulunduğunuz coğrafyaya, kültüre göre çok büyük farklılıklar gösteriyor. Frandity için şöyle ele alabiliriz belki. Her şirketin marka olmak için pazarlamaya dolayısı ile satışa ihtiyacı vardır ve illaki bu konuda danışacağı birilerinin ya da çözüm ortaklığında bulunacağı 3. Partilere. Bu açıdan özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı ve olmazsa olmaz haline geldiği global ekosistemde en temel artımız olduğunu söyleyebilirim. Kısıtlı bütçeler, artan rekabet, bazı şirket yapılarının halen dikey hiyerarşik düzende operasyonlarını sürdürmeleri nedeniyle karar verme sürelerinin uzun sürmesi ise eksileri olarak görebiliriz.
SF: Pandemi girişiminizi nasıl etkiledi?
FS: Özellikle kısa süreli (proje kapsamı 1–6 hafta süreli olan) hizmet taleplerinde artış oldu. Bu hizmetleri başlıca markalama, e-ticaret sitesi ve marketplace (Etsy, Amazon gibi mecraların) kurulumları, banner tasarımı olarak sıralayabiliriz.
SF: Günde kaç saat çalışıyorsunuz? Bu çalışma süresi yıllar içinde değişti mi?
FS: Ben haftada 4 gün 4–5 saat çalışıyorum. Kalan 3 günü ise aileme, hobilerime ve kişisel gelişimime ayırıyorum. Frandity’de istediğimiz yerden, kendimizi en verimli bulduğumuz saatler çerçevesin de çalışma özgürlüğüne sahibiz. Benim için kurumsal çalışma hayatından sonra faydalı bir değişim diyebilirim.
SF: Hayattaki değerleriniz nelerdir?
FS: İş ve özel hayatımdaki ortak değerler saygı, güven, netlik, dürüstlük, zeka, farkındalık, özgürlük, sorumluluk, denge, motivasyon, başarı, yaratıcılık, dayanıklılık, mükemmele yakın, tatmin, huzur ve mutluluk
SF: Sizce yeni bir girişim kurulmak istendiğinde yatırımcı faktörü çok önemli midir?
FS: Girişimcinin prensiplerine, kabiliyetlerine, sahip olduğu varlıklara ya da girişimin yapısına, hedeflerine göre değişkenlik gösterir. Burada önemli olan yatırımcıların girişimlere kazan-kazan durumu oluşturacakları bir yatırım sunmaları.
SF: Yeni bir girişimciye tavsiyeleriniz neler olabilir?
FS: Koşullar zor ve her kafadan bir sese maruz kalma durumu çok fazla. Bu nedenle önce iç seslerini dinlemelerini, her koşulda ve herkese rağmen pes etmemelerini tavsiye ederim.
SF: Hayat mottonuz var mı? Varsa söyler misiniz?
FS: ‘’Life is a beautiful ride.’’ (Hayat güzel bir yolculuk)
SF: Sizi motive eden bir söz/cümle var mı?
FS: “Carpe diem, quam minimum credula postero” (Günü yakala, yarına çok az güven)
RÖPORTAJ: SUDENAZ FİTKİ
